Menü
Manset Alti Haberleri
  FLAŞ HABER: Münevver Hancı'dan bronz madalya
Yazara Ait Tüm Yazılar
 Mehmet DEMİRKOL

 mdemirkol@hotmail.com
         POTANSİYEL VAR

İkinci yarıda Galatasaray savunma ve orta sahasını kendi kalesine yakın tutup kontraya yatkın oynayınca, savunma zaafları ortadan kalktı. Defansif olarak istedikleri seviyeye ulaştılar, ancak bu kez kontra yapamadılar. İlk yarıda bunun tam tersi olmuştu. Dörtlü hareketli hücum hattıyla Eskişehirspor karşısında pozisyon bulmaya çalıştılar. Selçuk ve Melo’yla bu dörtlü ekibi destelemek istediler, ancak top kaptırdıkları her an savunma dörtlüsü rakibi topu kaptırılan yerde karşılamak yerine geri koşmayı tercih edince, Eskişehirspor organizasyona gerek olmadan, rahatlıkla Galatasaray ceza sahasına kadar geldi. Ancak burada Galatasaray savunmasına takıldılar.

Galatasaray belki çok net pozisyonlar vermedi, ama sürekli geri koştukları için hem yoruldular, hem de atak sürekliliği sağlayamadılar. Fatih Terim’in önündeki en önemli problem bu. Oyunu iki yarıda da iki yönlü oynamayı beceremediler. Ancak bir de büyük avantajları var; bu kadar problemli bir oyuna rağmen ligin flaş ekibi Eskişehirspor’u yenmeyi başardılar. Ufak gelişmelerle bu takımın ileriye gidebileceğini söylemek yanlış olmaz. Potansiyel var.

Fenerbahçe üyeliği açılmalı

Fenerbahçe ülkenin en büyük sivil toplum örgütü değilse bile, en esnek ve en çevik olanı... 45 bin kadın ve çocuğu 1 gün içinde onca bürokrasiye rağmen toplamak her babayiğidin harcı değildir. Hem de formalarıyla...

Pazar günü 4 bine yakın üyenin katılımıyla gerçekleştirilen olağanüstü genel kurulda hemen her toplumsal kesimden üyenin destek için biraraya gelişiyse başka türlü bir övgü nedeni. (Uygulamayı yanlış bulmakla birlikte, Fenerbahçe’nin başarısı büyüktür) Umarım bu inanılmaz desteği alanlar bu desteği hak ediyordur. Çünkü böyle bir destek veren camiaya çok şey borçlular.

Bugün eğer şartlar buysa yapılması gereken taraftar kart satmak değildir. Bugün Barcelona gibi olmak için harekete geçmek gerek.

Taraftar karttan biraz daha fazla bir ücrete üyelik yolu açılmalı herkese.

1 milyon taraftar kart değil, amaç 1 milyon üye olmalı...

Bugün, o gündür...

Kim kazandı?

Geçen yıl yüzü aşkın insan tutuklandı. Bursaspor-Beşiktaş maçı oynanamadı. Bir dolu günahsız insan gaz bombasından etkilendi vs.

Holiganların yaptığını günahsız futbolsever ödedi.

Ne pahasına yapıldı bunlar?

Bu yıl yine deplasman taraftarı alınmadıysa geçen sene neyin sınavı verildi peki?

Cezayı kim çekiyor?

Bu yıl deplasman setircisi olmaması geçen sene olay çıkaranların haklılığını kabul etmek değil mi?

Yani sonuç itibarıyla kim kazandı söyler misiniz?

Modern zaman köleliği

Şenol Güneş, Play-Off kuralını bilmiyoruz dedi. Fatih Terim de, Bize sorulmadı. Aykut Kocaman boynumuzda ilmekle oynuyoruz diyor. Carvalhal böyle bir fikstür olmaz.

Peki kime soruluyor kararlar verilirken.

Asıl patron kim?

Bunun adı bu sektörün tüm çalışanları için söylüyorum “modern zaman köleliğidir”

Çoğu için parası hiç fena olmayan bir köleliktir. Ama sonuçta söz hakkın yoksa ‘kul’sundur.

Eğer çalışanların fikri sorulmuyorsa orada başarı olmaz.

Eğer maaşlar zamanında ödenmiyorsa, oyuncular 1 yıl para alamıyorsa orada şike olur.

Bunlar bu zamanın işleri değildir.

Oyuncular ve hocalar yarın bir araya gelip buna bir son vermeli.

Sendika hemen yarın kurulmalı.

Fair Play e para ödülü

Biz paranın üzerine Yunus Emre’nin resmini koyabilmiş bir ırkın ahvadıyız.

Hem de 200 TL’nin...

Tamam tamam iyimser bakalım: Yunus’un resmini, parayı eline alan bunun bir kağıt parçası olduğunu asla unutmasın diye koydular diyelim... Vay vay!

Ancak ne olursa olsun bu bir tezat...

Dolayısıyla oyuncular oyunu adil oynasınlar diye para ödülü almalarını da anlamaya çalışabiliriz.

Yani er meydanında er gibi olunsun diye para ödülü konabilir.

Peki ya bu ödülün şampiyona verilen kadar olmasını nasıl anlayacağız?

Bu neyi mi anlatır:

İnsanların adil oynamasının şampiyonluk kadar ender olduğunu... Şampiyonluk kadar zor olduğunu...
Şampiyonluk kadar üzerinde konuşulması gereken bir şey olduğunu...

Demek bu kadar batmışız...

Ya benim bilet param

Farz edelim iş için Londra’dayım, ya da Sivas’ta... Haftasonunda bir maça gitmek istedim.

Geçen hafta oynanan Sivas-Eskişehir veya Tottenham-Liverpool maçına bilet aldım. Sivas neyse de White Hart Lane’de bayağı tuzlu olur...

Keyifle yerime oturdum. Zevkle maçı seyrederken hakem zart zurt iki kırmızı gösterdi.

Maçın bitmesine de 15, 20 ya da 30 dakika var...

Birden diğer takım frene basıyor ve top çevirmeye başlıyor.

Çok mantıklı ve hatta güzel gibi duruyor değil mi? Hatta alkışlanacak bir şey gibi. Ben de zaman zaman böyle olayları alkışlamış olabilirim belki... Otomatiğimiz bu çünkü...

Ama daha iyi düşünmek ve dürüst olmak lazım...

1-Ben o maça herkes sonuna kadar elinden geleni yapsın ve ben de seyredeyim diye para ödüyor ve gidiyorum. 30 dakika top çevrilecekse, anons yapsınlar ben de çıkıp gideyim...

2-Ben karşı takımda olsam oynamayan rakibe kızar, “Beni insandan saymıyor musunuz?” diye kavga çıkarırım... Çünkü bitmeden bitmez, hatta bitse de bitmez...

3- Bu mantıkla Barça’nın her maçın 15. dakikasında topu çevirmeye başlaması gerekmez mi?
Bunun adı fair play filan değil kimse kusura bakmasın.

Herkes topunu oynasın. Terinin son damlasına kadar...

Adil oyun budur...

Ve bu sadece bir oyundur. Namus meselesi değil...

Fanatik

2011-10-02 Arkadaşına Yolla Yazıcıya Yolla
YORUMLAR
Bu yazıya yorum ekleyebilirsiniz.
İsim
E-posta
Başlık
Yorum
       Tüm alanları doldurmanız gerekmektedir
Facebook ile yorum yapınız.
Son Yazıları:
   Kolay bir savaş değil
   Zor bir yol
   Futbol fobisi!
   Koç için 13 ilke
   Bu kadarına şükretmek lazım
   Averaj tamam
   Net üstünlük ve kupa
   Kaldı 180 dakika
   Güneş'in hatası...
   Gerçek rakip onlar
   Sorun oyundadır
   Sorun oyundadır
   Kâbus ve umut
   Başka bir sezondan gelmiş gibi
   Başka bir sezondan gelmiş gibi
Spor | Besyo 2016 | Özel Haber | Teknoloji
Dergimiz | Videolar | Kpss | Sağlık | İletişim