1- Beşiktaş son 13 maçında mağlubiyet yüzü görmedi. Siyah-Beyazlılar’ın ortaya koyduğu bu tutarlı futbolun sizce sırrı nedir?
Aslında oyundan çok skorlar tutarlı demek lazım. Son Bursa maçında çok kolay kontratak verdiler ama Stoke maçında başka bir oyun vardı. Beşiktaş savunması belli bir standartta oynuyor. Ancak orta saha sanki maç seçiyor gibi.
Quaresma’nın yokluğunda Fernandes’i hücuma yaklaştırabildikleri maçlarda ya da dakikalarda hücumda da sorun yaşanmıyor. Ancak bunu yapamadıklarında hem defansif hem de ofansif bir sıradanlaşma doğuyor.
Quaresma sakatlanmadan önce Carvalhal’in takımı ulaştırdığı nokta çok iyiydi. Eğer sakatlık dönüşü aynı noktadan devam edebilerlerse Beşiktaş sonuna kadar iddiasını sürdürür. Ancak yine 4-3-3 varyasyonuna dönülürse zor olur.
2- Carlos Carvalhal’ın Hugo Almeida’yı ilk 11’de oynatıp, formda Mustafa Pektemek’i kenarda tutmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Mustafa, Türkiye’de hemen bütün hocaların istediği oyuncuydu. Orta çizgiden rakip tarafında her yerde oynayabilecek bir oyuncu. Tam hücumcu diyelim. Klasik bir santrfor değil, kanat ve santrfor arkası da oynayabilir. Ancak son 3 yılda 2 büyük sakatlık geçirdi ve tıbbi açıdan riskli bir durumu oluştu. Belki bu yüzden yavaş yavaş alıştırmak isteniyor. Ancak Mustafa istatistiki olarak takımın gole en yakın oyuncusu ve daha fazla dakika alması lazım. Hala geliştirecek yönleri var. Ve bu daha çok maçla ilgili güven sorunları... Almeida ise Mendes ipotekli olduğu için sahnede olmak zorunda. Çünkü amaç onu satmak. Bu tercih daha çok ticari diyebiliriz.
3- Tayfur Havutçu’nun geri dönüşü, sizce takım üzerinde nasıl bir etki yarattı?
Moral olarak rahatlık yaratmış olmalı. Onu Türk futbol camiasında sevmeyen yoktur. Dışarıda olması önemli. Denizli görevden ayrıldığı gün Tayfur Hoca başa geçmeli demiştim, bugün de uzun vadede onun işin başında olması gerektiğini düşünüyorum. Ancak Carvalhal her yönüyle öyle bir performans gösterdi ve kişilik ortaya koydu ki, hocanın ne zaman göreve döneceğine ancak bu iki isim ortak bir karar verebilir. İkisi de Türk futbolu için büyük şans.
Demirören yönetimin bilerek ya da bilmeyerek, mecburen ya da gönüllü olarak verdikleri en isabetli kararlar bu iki ismi göreve getirmek olmalı.
Ben Carvalhal’e karşı çıkmıştım. Kendisine karşı mahçubum.
4- Ara transfer döneminde Beşiktaş’ın yeni bir takviyeye ihtiyacı var mı?
Bulunabilirse bir sağ bek olabilir. İşler şu an için iyi gidiyor ve belki de en iyi transfer ‘laf olsun diye transfer yapmama zihniyeti’ni kulübe kazandırmak olabilir. |