Selçuk İnan’ın yedekten de olsa giremediği bir orta sahaya sahipseniz
çok üst düzey bir yaratıcılığınızın olması gerekir. Bunun olduğunu
söylememiz çok zor. Dün 3 oyuncusu dışında tartışmalı, yeni kurulan bir
Hollanda karşısındaydık. Doğrusunu söylemek gerekirse çok da kötü
değildik. Mehmet Topal’ın savunmanın hemen önünde bir ön stoper gibi
varlığı rakibin kanatlardan gelişinde araya girerek oluşturduğu kademe
rolünü iyi oynaması Hollanda’nın etkinliğini belirli ölçüde azalttı.
Ancak kötü oynamamış da olsa Emre’nin Selçuk İnan’a neden tercih
edildiğini anlayamadım. O kadar da değil! Emre oyundan çıktıktan sonra,
iki sezondur pozisyonlara hep uzak kalan Nuri’nin tercih edilmesi ise
hiç anlaşılamadı.
Abdullah Avcı bir gün önce Hollanda’nın 3
temel şablonla gole gitmeye çalıştığını ve önlemler alacağımızı
söylemişti. Herhalde tüm bu tercihler bununla alakalı olmalı. Yani
onların şablonları bizim şablonu devre dışı bıraktı. Çünkü Türkiye
Ligi’ne bakarsanız gole gidebileceğiniz temel şablonun Selçuk
İnan-Burak-Umut üçgeninde olduğunu görürsünüz. Dün, bir-iki şut, iki
duran top ve Arda’nın bireysel becerisiyle yarattığı pozisyonlar dışında
belirgin bir şablondan bahsetmek mümkün değildi.
Sonuç olarak
şunu söylemek mümkün; hiç kötü değildik. Ama sanki riskleri ortadan
kaldırmak için çok iyi olma fırsatını kaçırdık. Çünkü Selçuk İnan
dördüncü orta saha tercihinizse, sahadaki oyuncuların performanslarının
başka türlü olması gerekir. Eğer Selçuk sisteminize uymuyorsa, o zaman
da ligin en iyi orta sahasını kulübede çürütemezsiniz...
Fanatik
|