Menü
Manset Alti Haberleri
  FLAŞ HABER: Münevver Hancı'dan bronz madalya
Yazara Ait Tüm Yazılar
 Ercan GÜVEN

 eguven@milliyet.com.tr
         ÇILGIN TÜRKLER
Araştırma 11-15 yaş arasındaki çocukları kapsıyor. Ve tahmin edip korktuğumuz sonuç çıkıyor:
Dünya’nın en “kızgın” gençleri Türkiye’deymiş.
Sadece gençler mi?
Kerli ferli adamlar daha beter. Hatta nefret dolu.

Bakın, Eskişehirsporlu Ediz Bahtiyaroğlu gece vefat etmiş, sabahında televizyon kanalları “uzman” görüşü arıyor.
Çekmiş beyazları, boynunda stetoskop bir doçentimiz ekranda.
Bilim adamı yani.
Sağlık muayenelerinin daha ciddiye alınmasını falan anlatıyor ve sözü ilkyardıma getiriyor:
“Oda arkadaşı ilkyardım bilmemenin acısını ömür boyu çekecek”.
Yapma be hocam.
“Çeksin de”!
Ne?..
Ediz’i kurtaramayan “tababet”, oda arkadaşı Hürriyet’i intihara azmettiriyor resmen.

Gençlerimiz kızgın...
Nasıl olmasın. Bir yandan gelecek kaygıları, bir yandan ekonomik baskılar, keskin ve giderek açılan gelir makası...
Hayatları sınav onların...
Sınavlar da şikeli.
Bitmez tükenmez terör haberlerine doğdular, öyle de büyüyorlar. Zaman gelecek askere gidecek ve belki de ağabeylerinin kaderine ortak olacaklar.
İşte maçlar böyle gençlere oynanıyor.
Diyorlar
ya; “Seyirci profili değişti, artık üst sınıf da geliyor maçlara...”
Fark etmez, onlar da ekrandaki sayın doçent ayarında.

Madem ki, Dünya’nın en kızgın gençleri, en garezli ergenleri, en düşman olgunları bizde...
Ve bu nesillerle futbol yanıp tutuşmak üzere...
Futbolumuzu yönetenlerin memleketin en “akil adamları” olması gerekmez mi?
Ne gezer.
Onların da ruhu genç.
Kimyası “doçent”!
Kimi şeref tribününde camları yumruklar, kimi seyirciye fırça atar, kimi kitleleri rakiplere düşman eder.

Toplum bu kıvamdaysa, nereye gidecek tribünler?
Bugünü
kurtarmak için her türlü polisiye takip ve ceza tamam da... Gençlerin
hatta çocukların potansiyel tribün delisi olmasını nasıl önleyeceğiz?
“Bırakalım
kızgınlıklarıyla büyüsünler, tribüne gelince biraz coplarız, biraz da
kulüplere ceza yazarız, olmadı; rakip seyirciyi yasakladığımız gibi
tribünlerin kapısına kilit asarız” mı diyeceğiz?

İşte bu noktada, hiçbir futbol yatırımı kesmiyor beni. Yepyeni statlar, İtalyan çimler, müthiş tesisler, dev bütçeler, büyük sponsorluklar, hepsi boş.
Resmen yaşanan çılgınlığın altına odun atmaktan başka işe yaramıyor.
Dünyanın en modern tesisleri, içindekiler çılgınsa ne işe yarar sanki?

Yatırım yapacaksanız, gençlere hatta çocuklara yapmalısınız.
Öyle “yetenek taraması” falan değil. Zaten sağlık taramasını bile beceremiyoruz gencecik sporcular ölüyor.  
“Seyirci” yaratmalısınız. Spor ruhunu taşıyan seyirci.  
Belki “gençlerin kızgınlığı” branşında “dünya rekoru” kırmamızı da önlersiniz o zaman.
Yapan yok mu?..
Var.
Reklama girerse girsin. Nasıl, ne kadar, onları da yazacağım.

Milliyet
2012-09-08 Arkadaşına Yolla Yazıcıya Yolla
YORUMLAR
Bu yazıya yorum ekleyebilirsiniz.
İsim
E-posta
Başlık
Yorum
       Tüm alanları doldurmanız gerekmektedir
Facebook ile yorum yapınız.
Son Yazıları:
   Özür dilemenin iğnesi/çuvaldızı
   Ali Koç'un 'teasing'i!..
   Asıl facia
   'Hayal' Terim'inse hayal olmaktan çıkar
   Can pazarı!
   Forvet alamadık, alttan alalım!
   ‘VAR’ başka ‘VER’ başka!
   Denizaltı değil batıkmış!..
   Cocu şaşırmasın endişelensin!
   Galatasaray en ağır cezayı aldı, farkında değil
   'SARI ÖKÜZÜ' VERMEYİN!..
   Aykut Kocaman, Alex koskocaman!
   Ali Koç başkan Fenerbahçe şampiyon
   Yıldırım mı, Koç mu?
   Seçilmeyene 'haksızlık' olacak!
Spor | Besyo 2016 | Özel Haber | Teknoloji
Dergimiz | Videolar | Kpss | Sağlık | İletişim