Galatasaray, Muslera gibi bir kaleciye sahip olduğu için
gerçekten çok şanslı... Kuşkusuz bu zaferde onun payı büyük. Galatasaray a
gelmeden önce dünyanın en iyi 10 kalecisinden biriydi. Şimdi ise bana göre
dünayadaki 5 kaleciden biri. Ve tabii ki Selçuk İnan... İnanılmaz bir potansiyele sahip olduğunu bir kez daha gösterdi. Şu an dünyanın
hangi takımında olursa olsun oynayabilecek kaliteye sahip bir oyuncu olduğunu
hepimiz bir kez daha izledik. Özellikle son pozisyonda topu ileriye vurmak
isteyen Muslera’yı pas atması için ikna etmesi bunu onaylar nitelikteydi. Topu
aldı, o dakikada müthiş bir soğukkanlılık göstererek enfes bir asiste imza attı.
Tüm bunlarla da; böyle devam ederse Galatasaray’da efsaneler arasına
girebileceğini bir kez daha ispatladı. Drogba, Sneijder ve Burak’la oynamak
büyük bir cesaret işiydi. Bunu da sadece Fatih Terim yapabilirdi. Yaptı da,
takımına da inandırdı. Galatasaray’ın ilk yarıda uyguladığı plan hem kendi oyun
karakterine hem de rakibe son derece uygun bir oyundu. 4-1-3-2’yle Schalke’nin
orta sahasını kilitlemeyi başardılar. Alman ekibinin o bölgedeki önemli
silahları Neustadter ve Höger’i deyim yerindeyse oynatmadılar.
Drogba’yı, Burak’ı ve Sneijder’i inandırarak böyle bir galibiyet
gelirdi. Fatih Terim de bunu başardı. Galatasaray’ın, Schalke’nin baskı kurduğu
anlarda ise tempoyu koruyabilmesi, savunmada blok bir direnç göstermesi zaferi
beraberinde getirdi. Nitekim Aslan, Şampiyonlar Ligi’ndeki en iyi oyununu geriye
düşmesine rağmen yansıttı ve gülen taraf oldu. FANATİK |