Adetim değildir ama önce başlığı yazdım. Çünkü üzüldüm, kahırlandım Fenerbahçe’nin haline! Sahada tarih yazıyor, Şampiyonlar Ligi’ndeki çeyrek final rekorunu “egale” ediyor. Tanık yok, coşku yok. Şükrü Saracoğlu’nun betonları titremiyor insan sesiyle. Elli bin nefes bayrakları uçuşturmuyor. Tüm Fenerbahçeliler cezalı. Sanki “sıkı yönetim” zamanı... Maç saati herkes evine. Yarım yamalak keyif dedikleri bu olsa gerek. *** Açık açık şikayet ediyorum “bazı Fenerbahçelileri” Fenerbahçeliler’e... Hedefse; hedef gösteriyorum: Elinde meşale, cebinde maytap, gözünün bebeğinde ve dilinin kemiğinde azgınlık gördüğünüzü, babanız olsa durdurun. Şikayet edin, bir şeyler yapın. Olmadı; kınayın. Selamı sabahı kesin. Elini bile sıkmayın kardeşim! *** Fenerbahçe’yi seviyorsanız yapın. Sevdiğiniz Fenerbahçe’nin sevinçlerinde olmak, hüznünü bölüşmek istiyorsanız yapın. Gerektiğinde arkasından itebilmek, zamanı geldiğinde onlarla birlikte koşabilmek için yapın. Ya Fenerbahçe ya onlar! Anlayın artık. *** Bakın. Fenerbahçe çeyrek finale kaldı, ama ekran başındakilerin ruhunu teslim etmesine de çeyrek kaldı! Ha gitti ha gidecek çeyrek. Eskiler, böyle başarılara “Allah müstahakkını versin” sitemi ederlerdi “aferinden” önce! Anlamı; “Becerdin, ama hepimizi perişan ettin”. Aynen öyleydi maçın sonları. Neden? Birkaç velet paraşütlü fişek keşfetti diye! *** Bin kişi olsa tribünde, değişirdi inanın. Elli bine gerek yok; sadece bin kişi gürlese, itse, güle oynaya geçebilirdi turu. Bin kişi birlikte sevinse bile yeterdi maç sonunda. Sessiz, kimsesiz Fenerbahçe görüntüsü, üstelik tarihi bir anda... Benim içim yandı doğrusu. İyice anlaşıldı ki, görüldüğü yerde dersini alması lazım severken yavrusunu boğan yaratıkların. Bir kuru tebrik Söz “severken dövenlerden” açılmışken, bir de sorum var tüm Fenerbahçelilere: İki gün önce Galatasaray’ın çeyrek finalini neden kutlamaz Fenerbahçe Başkanı sayın Aziz Yıldırım? Beşiktaş Başkanı Orman, Galatasaray’ı tebrik ederken... Galatasaray Başkanı Aysal Fenerbahçe’ye başarılar dilerken... Niye Aykut Kocaman’a bırakır bir kuru tebriki? İyi polis - kötü polis mi? Karizmasına mı yakışmıyor rakibi kutlamak? Düşman mı Galatasaray ile Fenerbahçe? İşte futboldaki asıl “azgın azınlığın” eylem meşruiyeti bu noktada başlar. Rakip “düşmandır” mesajını alırlar, zamanı geldiğinde kendi içlerinde “rakip” olarak gördüklerine de düşman muamelesi yaparlar. Yapıyorlar!.. Bir tebrikti. Bugün neler olabilirdi düşünün. İki dev el ele çeyrek finale çıkmış, Almanya’yı bile kıskandırmış, en üst yöneticileri birbirlerini takdir etmiş, dostluk hatırlanmış, Real Madrid deplasmanında Fener bayrakları, İtalya sokaklarında Galatasaray. Bahar gelirdi memleketimin futboluna! Bize rüyası bile haram valla. skorer |