Beşiktaş Başkanı sayın Fikret Orman, sezon bitmeden Süper Lig kriterini açıklamıştı: “Üçüncülük başarı değildir”!.. “Hoppalaaa” demiştik, ama işe yaradı! Bu tespite dayanarak Aybaba’yı erken emekli etti. İyi de “Başarısızlık durumunda hoca da gider ben de” diyen de kendisiydi. O zaman şaşırmayacak Serdal Adalı’nın adaylığına. Hatta sayın Adalı kazanırsa da şaşırmayacak. Çünkü kulüp başkanlığı öyle bir şey ki, “ne söyleyeceğini” değil “ne söylemeyeceğini” öğrendiğin zaman usta sayılıyorsun. *** Bir lafım da sayın Serdal Adalı’ya ... “Feda”yı “fukara edebiyatı” diye nitelemesi benim bile tüylerimi diken diken etti. Siz fedacı Beşiktalıları düşünün! Ellerini taşın altına koymuşlar. Sonuç da fena olmamış... Yapan başkan “sonucu”, aday başkan “fedayı” beğenmiyor! Kara mizah gibi. Neyse, sayın Adalı’ya soralım: Birincisi, başka çaresi var mıydı Fikret Orman ve ekibinin o anda? İkincisi, öyle ya da böyle Başkan’ın feda kampanyasına omuz atmış, destek olmuş, fedakarlık yapmış sayısız Beşiktaşlı var ortada... Şimdi “feda” edenleri “kandırılmış” kategorisine sokmak, yaptıkları fedayı küçümsemek, edebiyat diye amiyane tarafından hor görmek oy arayan bir adayın söyleyeceği şey mi? “Dakka bir gol bir” yani. Schindler’in ve Aysal’ın listeleri “Schindler’in listesi” Oscar kazandığı 1993’de ne kadar popülerse “Ünal Aysal’ın listesi” de o kadar popüler bugünlerde. Ne yapmıştı Schindler? “İşe yarar/yaramaz” kıstası falan olmadan insanları Adolf ve katillerinin hışmından kurtarmak için fabrikasına almıştı. Sayın Aysal’ın da listeyi yaparken “yarar/yaramaz” kriterini göz ardı ettiği söyleniyor. Lakin amacı listedekileri kurtarmak değil rahat etmek! Kimbilir... Belki de “kurumsallaşmak” için “her şeye karışıp ön planda olmak isteyen yönetici tipinin” tasfiye edilmesi gerek. Neyin doğru olduğunu zaman gösterecek. *** Sayın Aysal bir tek kişiye taviz veriyor. O da Fatih Terim. Ayıptır söylemesi, ben bunu söylemiştim! Fatih Terim “Ya gider ya taviz alır” demiştim. İki yıl içinde zaman zaman şansını denedi sayın Aysal. Terim’e personel falan dedi. Ama Terim’in başarısı ve “beğenmezse elini öpene gider” tehlikesi şu aşamada onu vazgeçilmez kıldığı için, “personel üstü” oldu nitekim. Fatih Hoca’nın yer aldığı her yerde kendiliğinden ortaya çıkan iki güç unsuru şekillendi yani: “Yönetim” ve “Terim”! *** Bundan sonra Başkan Ünal Aysal’ın “yumuşak karnı” Fatih Terim’dir! Verdiği imtiyazları geri alamaz, Terim izin vermez. Aynı yerde duramaz, Terim daha çok ister. Ayrıcalık dozunu arttırsa “kurumsallık” ne olacak? Bekleyin görün. Seneye Allah kerim! skorer |