Galatasaray’ın dün akşam deplasman performansındaki göreceli artışın 2 sebebi var. 1-Ceyhun’un yerine oynayan Yekta’nın topla ya da topsuz iki yönlü güvenilir oyunu. 2-Rizespor’un kadrosunun kendi potansiyelinin de altında bir pas ve kontra organizasyonu yapması. Bu iki temel durum Galatasaray’ın var olan yapısal problemlerinde bir ilerleme olmasa da oyunda ibreyi onlara çevirdi. Bu nedenle ikinci yarıda Umut’un ve Sneijder’in ayağına gelen şanslarla oyunu bitirebilirlerdi. Melo ve Selçuk’un kendi standartlarının uzağında olmalarına rağmen Yekta iki yönde de açık kapatan aktif bir oyun oynadı. İlginç bir oyuncu o. Her zaman %60-70 bandında güvenilir bir performans sergiliyor. Neredeyse hiç yanıltmıyor. Hiç mükemmel diyemiyorsunuz. Ama hiçbir zaman da çok kötü olmuyor. Dün Rizespor’da Uğur Tütüneker Kıvanç, Aykut, Kağan üçlüsüyle orta sahanın merkezini kurunca ortaya çıkan teknik eksiklikte Yekta önemli iş yaptı. Belki Melo ve Selçuk’tan daha olumlu toplar kullandı desek hata etmeyiz. Bu oyunda sorun, savunmanın ileri çıkıp hücumu tamamlamaktan imtina etmesinden kaynaklanan haldi. Sıklıkla savunmayla hücum arasındaki mesafe büyüdü. Bu tip bir oyunda Sneijder’in oyuna girememesi ve şikayetçi oluşu normal. Şikayeti daha da büyütmeyen Rize’nin bu alanı kullanıp hızla çıktığı anlarda rakibi eksik de yakalasalar pas organizasyonunu yapamayışlarıydı. Uğur Hoca’nın yaptığı değişiklikler bu duruma biraz olsun çare oldu. Sylvestre ve Kweuke’nin Galatasaray’ın takım boyunu daha da uzatıp boşluklardan daha iyi yararlanmalarını sağladıkları kesin. Penaltıyı da böyle bir akında sonradan gişren Tevfik’le buldular. Fazlasını da bulabilirlerdi. Çünkü doğru kontra yapmaya başladılar. fanatik |