Bu durgun, ağır maçın böyle bir finalle biteceğini kim tahmin edebilirdi ki! Sezonun en kötü futbollarından birini oynayan Beşiktaş’ın 0’dan 100’e son 5 dakikada çıkacağını. Son yarım dakikada bir golünün ofsayt gerekçesiyle sayılmayıp, ardından da, hem de Guti’nin ayağından bir penaltı kaçıracağını... Bu maça çok fazla bir final oldu. Hem de çok fazla... Halbuki, ilk yarıda tamamen Guti ve Ernst’in sırtına yüklendi Beşiktaş. İki savunma kanadı İsmail ve Erhan’dan oyun kurmada destek alamadılar. İbrahim Üzülmez ve Hilbert’in performanslarının çok gerisindeydi iki kanat. Mehmet Aurelio ise oyuna hiç dahil olmadı. Genelde üçüncü stoper olmayı tercih etti. Hem de rakibin herhangi bir tehdidi olmamasına rağmen. Böyle olunca Holosko, Bobo ve Nihat, kalabalık Kasımpaşa savunması arasında kayboldu. Bunun oyuncuların kendileriyle bir alakası yok. 8 kişinin görevi 3 kişiyi durdurmak olunca herkes herkesi durdurabilir. Böyle olunca da ligin en parlak hücum takımlarından biri, ligde galibiyet almamış, 28 gol yemiş, -21 averajlı rakibine karşı pozisyon bulamadan devreyi kapadı. Bunu yorgunluğa vs. Bağlayabilir miyiz? Son 10 dakikaya bakılırsa hayır! Bu durumun teknik sebebi, oyuncu çekingenliği ya da hocanın seçimi bilemeyiz ama sistemin melezleşmesi. Sezona ön liberosuz, 3 orta sahayla başlayan, iki kanat savunmasını orta sahanın bir parçasıymış gibi kullanan Beşiktaş’ın bilmediğimiz bir sebeple bu parlak oyundan kopması. Beşiktaş, maçı 30-40 metrede oynamak için arkasında boşluk bırakan ve eleştirilen bir takımdı. Şimdi 70 metrede oynuyor, arkaya top kaçırmıyor ama baskı da yapamıyor. Galibiyeti olmayan Kasımpaşa’ya karşı dahi... Bu genel yapı ikinci yarıda da değişmeyince, Quaresma’nın oyuna girmesi de çok etkili olmadı. Maçı seyrettiyseniz orta sahanın onun hattına uzak kalmasına sürekli isyan ettiğini görmüş olmalısınız. Onu kullanmanın yolu arkasını sürekli kalabalık tutmak zira. Ve bunu o biliyor... Hilbert’in oyuna girişi ve Kasımpaşa’nın golüne kadar, bu melez, geniş alan 4-3-3’ü sergilenmeye devam etti. Sonra Kasımpaşa düştü, Beşiktaş’ın bir fizik sorunu olmadığı ortaya çıktı ve o son 10 dakikalık finali seyrettik. Bu maçı Beşiktaş neden kazanamadı. Yorgunluktan değil, kafa karışıklığından. Schuster yolundan dönmemeli, oyuncularını ve kamuoyunu da ikna etmeli. Arkaya top kaçıran takım mı daha iyiydi, yoksa baskı yapamayan mı? Cevap yolu gösterecek.
Milliyet |